Geri

İngilizcenin aslı astarı ‘MASTAR’ ı

Mastar fiil kullanımı bir yemeğin çeşnisi gibi dilin de ve özellikle İngilizcenin de

en önemli baharatlarından biridir. Mastar fiil kullanmadan cümle kurmak halat kullanmadan

çadır kurmaya benzer. Belki kurarsınız ama yavan ve mesnetsiz olur. Bu o kadar uzun bir konu ki

eskinin 'dallas' dizisi bunun yanında transatlantiğin yanında balıkçı takası gibi kalır.

   1-and,or,except,but,than,as ve like dan sonra:

     Eğer iki mastar yapısı ; and,or,except,but,than,as veya like ile bağlanırsa,ikincisi sık sık

 'to' suz kullanılır.

     I would like to lie down and go to sleep.

     Do you want to have lunch now or wait till later.

     We had nothing to do except look at the cinema posters.

     I am ready to do anything but work on a farm.

     It is easier to do it yourself than explain to somebody else how to do it.

     It is as easy to smile as frown.

     I have to feed the animals as well as look after the children.

     Why do not you do something useful like clean the flat.

     Rather than yapısından sonra genellikle 'to' suz bir mastar gelir.

     Rather than wait any more,I decided to go home by taxi.

   2-'do' dan sonra:

       All I did was veya What I do is gibi ifadelerden sonra 'to' suz bir mastar gelir.

       All I did was (to) give him a little push.

       What a fire-door does is (to) delay the spread of a fire.

   3-Perfect(mişli) mastarların kullanılışı:

     a-  perfect(mişli) veya past(-di li geçmiş) zaman anlamında kullanımı:

     Perfect mastarlar,perfect veya past(-di li geçmiş) zamanlar gibi aynı tür anlama

   sahip olabilirler.

     I am glad to have left school.(=I am glad that I have left...)

     She was sorry to have missed Bill.(=...that she had missed Bill)

     we hope to have finished the job by next saturday.(=...that we will have finished...)

     You seem to have annoyed Ali Osman yesterday.(=It seems that you annoyed Ali Osman yesterday).

     b-Gerçek olmayan geçmiş için perfect mastar kullanımı:

   Örneğin mean,be ve would like gibi bazı fiillerden sonra, gerçekte ne olduğunun

  tersi olan gerçek olmayan geçmiş durumlara atıfta bulunmak için perfect mastarları kullanırız.

  I meant to have telephoned,but I forgot it.(konuşan telefon etmedi)

  He was to have been the new ambassador,but he fell ill.

  I wish I had been there-I would like to have seen cengiz's face when Ayşa(ayşe değil) walked in.

   Would like,would prefer ve bir veya iki fiille, bir çift perfect(mişli) mastar resmi olmayan

   konuşmalarda bazen kullanılır. Fazladan kullanılan perfect mastar anlamı değiştirmez.

   I would have liked to have seen cengiz's face.

   c-Modal'larla kullanımı:

   Could,might,ought,should,would ve needn't modal'larından sonra, gerçek olmayan durumlara atıfta

 bulunmak için perfect mastarları sık sık kullanırız.

   Did you see him fall?He could have killed himself.(kendini öldürmedi)

   You should have written-I was getting worried.(sözkonusu kişi yazmadı)

   I would have gone to university if my parents had had(çift 'had' vardır) more money.(konuşan üniversiteye gidemedi)

   She needn't have sent me the flowers.(çiçekleri gönderdi).

   Modal fiil + perfect mastar yapısının daima hem -dili geçmişe hem de gerçek olmayan bir

   duruma atıfta bulunmayabileceğine dikkat ediniz. Bu ayrıca, örneğin bir şeyin olmasına

   olan inancımızın ne kadar fazla olduğunu ifade ettiğimiz zaman da kullanılabilir.

   She could/should/ought to/may/will/must have arrived by now.

  4-Bir cümlenin öznesi, nesnesi veya tümleci olarak mastar cümleciği:

    a-Özne olarak mastar cümleciği:

     Eski İngilizcede bir mastar cümleciği kolayca bir cümlenin öznesi olarak kullanılabiliyordu.

     To make mistakes makes him angry.

     To wait for people who were late made him angry.

 

     Modern dilde bu kullanım yaygın değildir. Bunun yerine mastarla başlayan yapıya atıfta

  bulunacak şekilde yapısal 'it' kelimesi kullanılır.

     It makes him angry to make mistakes.

     It made him angry to wait for people who were late.

     Genel olarak bir eylemden bahsetmek istediğimiz zaman bir eylemin öznesi olarak mastardan ziyade -ing formunu kullanırız.

     Selling insurance is considered as a pretty boring job.(= to sell insurance dan ziyade)

    b-Tümleç olarak mastar cümleciği kullanımı:

    Bir mastar cümleciği cümlenin tümleci olarak da kullanılabilir.

    My ambition was to retire at thirty.

   Your task is to get across the river without being seen.

   Bu cümleler yukarıdaki yapısal 'it' yapısıyla da oluşturulabilir.

    c-Nesne olarak mastar kullanımı:

   Birçok fiilden sonra düz nesnenin yerine bir mastar cümleciği gelebilir.

   I like cornflakes for breakfast.(isim kökenli nesne)

   I like to have cornflakes for breakfast.(nesne olarak mastar cümleciği)

   She wants some exercise.(isim kökenli nesne)

   She wants to dance.(mastar kökenli tümleç)

   d-Kendi öznesini yanında bulunduran mastar:

   Bazı zamanlar özellikle cümlenin öznesiyle aynı olmamasına rağmen mastarın öznesinin kim veya ne olduğunun açık hale getirilmesi gerekli olmaktadır. Bu durumda mastarın öznesi normal olarak for edatıyla ifade edilir.

   For Ayşe to go to çemişkezek would make me very happy.

NOT: Acayip İngilizce düşünenler için birkaç sorum olacak ama öncelikle

merak ettiğim şey ilk İngilizce düşünmeye başladıklarını gördükleri anda neler hissettiler.

Acaba İngilizce düşündükleri zaman sabit mi duruyorlar yoksa hareket halindemiler? Aynı anda

sakız çiğnerken İngilizce düşünebiliyorlar mı? İngilizce düşünerek çocuklarının başını

okşuyorlar ve dışarıda yağan kara bakıp ‘eskiden ne güzel kar topu oynardık’ derken

İngilizce düşünüp zorlanıyorlar mı yoksa kolayca ağızlarından çıkıyor mu? Sabah kahvaltı

yaparken İngilizce düşünüp yumurta 2 dakika daha pişseydi daha güzel olurdu diyebiliyorlar mı?

Eyyyy İngilizce düşünenler ülkemin nadide insanları, en nadir alanlarda yetişenler, zor bulunan

taze soğanlar gibi değerli parçaları yurdumun lütfen bu hasrete son verin ve yavaş yavaş

ama kendinizden emin olarak ortaya çıkın ve nasıl yapıyorsanız bu işi en önce benim gibi

bir cahil olmak üzere aydınlatın bu naçizane kulları yalvarıyorum.

Mustafa Özay